Herkesin bildiği gibi depremden sonra konutlarda hasar tespit çalışmaları yapıldı. Her konut sahibi e devlet üzerinden konutunun hasar durumunu görebildi. Ardından itiraz süreci başladıktan sonra tekrar hasar tespitleri yapıldı, yapılmaya devam ediyor.
Buraya kadar normal ancak normal olmayan durum; ağır hasar tespiti yapılan binalar, itiraz sonucunda orta hasara; orta hasarlı bina hafif hasarliya dönüşmeye başlandı hem de yoğun bir şekilde.
Soru şu:
1. Hasar tespitleri yapılırken belli kriterler her ölçümde değişmekte midir?
2. Hasar tespitleri, tespiti yapan ekiplere göre değişmekte midir?
3. Hasar tespiti, bina ya da konut sahibinin kimliğine göre değişmekte midir?
Bu sorular sadece benim kafamda değil depremi yaşayan çoğu kişinin kafasında soru işareti.
Bir de ilimizde kiraların fahiş fiyatta verildiğini görenler, depremi, ölümü unutup ağır hasarlı binayı nasıl hafif hasarliya dönüşürtüreceginin yollarını aramaya başladılar.
Insan bu değişmiyor maalesef. Ama işi tümüyle insanın insiyatifine de bırakmamak gerekiyor. Denetim, yaptırım ve sorumluluğun hesabını verecek bir sistem gerekiyor. Yoksa işi kişinin vicdanına bıraktığımızda yolda kalırız çünkü vicdanlar, cüzdanlardan çok zayif.
Biz insanların özelliğini, zayıflıklarını bilen yüce Allah mealen şöyle buyuruyor:
"İnsan çok zalim çok cahildir"
"Ancak selîm akıl sâhipleri ibret ve öğüt alır.”
“İnsan, hayrı istediği kadar şerri de ister. İnsan çok acelecidir!”
“Hayır! Doğrusu siz âcil olan dünya hayatını seviyorsunuz ve âhireti bırakıyorsunuz.”
“…Sizi bir imtihan olarak şerle de hayırla da deneriz…”
“Gerçekten insan dünya malına son derece düşkündür, onu çok sever.”
“Gerçekten insan, pek hırslı (ve sabırsız) yaratılmıştır. Kendisine fenâlık dokunduğunda, sızlanır, feryâd eder, ona imkân verildiğinde ise cimrileşir, pinti kesilir.”
“…Nefsler kıskançlığa meyilli olarak yaratılmışlardır…”
“…Kim nefsinin hırs ve cimriliğinden korunursa işte onlar felâha erenlerin ta kendileridir.”
“…İnsan zayıf yaratılmıştır.”