“Devletimize Vakar, Milletimize Sabır, Siyasetimize İstikamet Diliyoruz”
Ağıralioğlu, açıklamasına Türkiye'nin içinde bulunduğu siyasi ve güvenlik ortamına yönelik bir değerlendirme ile başladı:
"Devletimize vakar, milletimize sabır, siyasetimize istikamet diliyoruz. Bugün içine düşürülmüş olduğumuz acziyet sınırında, PKK elebaşının açıklayacaklarının değil, hükümetin açıklayamayacaklarının; devletimize, milletimize, tarihimize yük olacağını düşünüyoruz."
Bu sözleriyle, Ağıralioğlu’nun hükümetin süreci nasıl yöneteceğine dair belirsizliklerin ilerleyen dönemde Türkiye’nin siyasi ve güvenlik alanında büyük bedeller ödeyebileceğine dikkat çektiği yorumları yapıldı.
“PKK Değil, PYD Lağvedilmelidir”
Ağıralioğlu, hükümetin ve devletin odağını PYD’ye çevirmesi gerektiğini belirterek şu açıklamayı yaptı:
"Karşı karşıya olduğumuz ve çözmek zorunda olduğumuz sorun; PKK’nın değil, PYD’nin lağvedilmesidir."
PYD’nin, Suriye’deki varlığıyla Türkiye’nin sınır güvenliği açısından en büyük tehditlerden biri olduğunu vurgulayan Ağıralioğlu, hükümete şu çağrıyı yaptı:
"Hükûmet; iradesini, bütün gücünü ve konsantrasyonunu, kabiliyetini PYD’nin lağvedilmesi üzerine teksif etmelidir. Devlet, millet varlığımıza artık PKK değil, PYD tehdittir ve imha edilmelidir. Süreci hassasiyetle takip ediyoruz."
PYD ve Türkiye'nin Sınır Güvenliği Tartışmaları
Ağıralioğlu’nun açıklamaları, Türkiye’nin PKK ve PYD politikalarına yönelik yeni bir tartışmayı alevlendirdi.
PKK'nın silah bırakıp bırakmayacağı tartışmaları sürerken, Anahtar Parti lideri Ağıralioğlu, asıl tehdidin PYD olduğunu vurguladı.
Hükümete PYD’nin lağvedilmesine odaklanma çağrısı yaparak, sürecin ilerleyen dönemde Türkiye’nin güvenlik politikalarına nasıl etki edeceği konusuna dikkat çekti.
PYD, ABD ve Batılı müttefiklerin desteklediği bir yapı olarak varlığını sürdürüyor. Türkiye ise PYD’yi PKK’nın Suriye kolu olarak değerlendiriyor ve bu yapıya karşı askeri operasyonlar düzenliyor.
Kaynak : PHA